Fitre Nedir? İslâmiyet’teki Yeri - Fitre Bağışı | Kardeş Eli Derneği
BLOG
Blog

Fitre Nedir? İslâmiyet’teki Yeri

26.04.2021

Fitre sadakası; Ramazan bayramında Müslümanların dînen fakir olarak kabul edilen kişilere verdiği sadakadır. Hükmü vâciptir. Ramazan-ı şerifte oruç tutmaya muvaffak olan ve bayram sevincini yaşayan Müslümanlar bu nîmetlerin şükrü olarak fitre verir. Geçmiş yıllarda fitrelerini vermemiş olanlar bunları vermelidir. İmkânı olanlar belirlenmiş fitre miktarından fazla verirlerse daha iyidir.

 

Fitre sadakası muhtaç durumdaki insanlara kısmî de olsa bir yardım niteliğindedir. O insanların bayram sevinci yaşamalarına katkı sağlar ve sosyal dayanışmanın güçlenmesinde büyük rol oynar. Her şeyden evvel, fitre sadakası ibâdettir ve tüm ibâdetler gibi, Allahü Te’âlâ’nın rızâsını kazanabilmek için yapılır. Bununla birlikte Müslümanlar ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşmaya, darda kalana el uzatmaya da büyük önem verirler. Fitre sadakası cüz’i bir miktar olduğundan, maddi durumu standartların çok çok altında olan kişiler hâriç, herkes bu sadakayı verme olanağına sahiptir. O yüzden fitreyi ihmal etmemeli, bütçesi elverenler daha da çok vererek fakirlerin ihtiyaçlarını görmesine ve bayram coşkusunu yaşamalarına vesile olmalıdır.

 

 

Fitrenin bir fakire verilmesi câizdir ancak birkaç fakire dağıtılması da mümkündür. (Kaynak: Merğînânî)

 

Nelerden Fitre Verilir?

 

Redd-ül Muhtar’da; fitre sadakasının kuru üzüm, hurma, arpa, buğday ve benzeri gıdâ maddelerinden verildiği yazılıdır. Fakat günümüzde bunların yerine, değeri kadar nakit yardımı yapılmaktadır.

 

Fitre sadakasının Ramazan ayı girmeden önce verilmesi câizdir. Ramazan-ı şerifin herhangi bir gününde ya da bayramın ardından da olur. Dînen seferîlik hâlinde olanlar da fitre vermelidir. Şâfiî mezhebinde fitre, Ramazan-ı şeriften önce ya da bayramdan sonra verilmez.

 

Fitrenin hükmü vâciptir diye bildirdik. Ancak bu, Hanefî mezhebine göredir. Diğer 3 hak mezhebe göre, bir günlük yiyeceğe sahip olan kişilerin fitre vermesi farzdır. Dînimize göre zengin sayılanlar fitre ve zekat alamazlar.

 

Fitre Bağışı Fazîletleri

 

  1. Fitre sadakası vermek zenginler için tezkiye olarak nitelendirilir. Yani zenginler bu sadakayı verdiklerinde hem kazancı hem de kalbi temizlenir.
  2. Fakirlerin fitre vermesi câizdir. Böyle yaptıkları takdirde Allahü Te’âlâ onlara, verdiklerinden daha fazlasını bahşeder.
  3. Ramazan-ı şerifte tutulan oruçlar gök ile yer arasındadır. Eğer fitre sadakası verilirse yükselirler. (Ebû Hafs hazretleri)
  4. Bir mü’min oruç tutarken uygunsuz şeyler söylese, bu sözlerden dolayı meydana gelen günahlarını fitre sadakası vermek giderir.
  5. Fitre bağışı Ramazan-ı şerif oruçlarının sevâbını tamamlar. Oruç tutanların eksikliklerini giderir. Namaz esnasında hata yapanın bunu secde-i sehiv ile düzeltmesi gibi, oruç sırasında işlenen ufak hatalar da fitre sadakası ile telâfi edilebilir. (Abdulkâdir Geylânî hazretleri)

 

Fitre Kimlere Verilebilir?

 

  1. Fitre kimlere verilir kimlere verilmez? sorusunu ise şöyle yanıtlamak mümkündür:

 

  1. Anneye, babaya, ninelere ve dedelere, torunlara, öz çocuklara, dînen zengin sayılanlara fitre verilmez.
  2. Bir kimse karısına da fitre veremez.
  3. Gayr-i müslim olanlara fitre verilmez.
  4. Dînimizin fakir kabul ettiği, malı nisâb miktarına ulaşmayan kişiler fitre alabilir.
  5. Üvey babaya ve üvey anneye, üvey çocuğa, kayınpedere, kayınbirâdere, kayınvâlideye, dâmâda, teyzeye, halaya, amcaya, dayıya, geline, kardeşlere ve kardeşlerin çocuklarına –dînen fakirseler- fitre sadakası verilebilir.

 

Fitre Kaç TL?

 

2021 fitre bedeli Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 28 lira olarak belirlenmiştir. Bu hesaplama yapılırken bugünün şartlarında bir günlük gıdâ ihtiyacı ve dînî kaynaklardaki deliller esas alınmıştır. Fidye miktarı ile fitre miktarının aynı olduğu bildirilmiştir.

 

Müslümanlar fitre sadakası, zekat ve benzeri mâlî ibadetlerini yerine getirmeye özen göstermeli, imkânı olan kişiler bunun dışında sadaka vermeye de çalışmalıdır.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
Hızlı Bağış Hayra vesile olan, hayrı işleyen gibidir.
Bağış Türü
Paylaş
SON BLOG YAZILARI
  • Babalar Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çocukluk, insanın ilk aynasıdır. O aynada duyulan ses, hissedilen güven ve görülen bakış; gelecekteki kişiliğin temel taşlarını oluşturur. Ailenin sıcak çemberi, çocuğa kim olduğunu değil, kim olabileceğini gösteren ilk sahnedir. Bu sahnede anne, duygusal bağı kuran, sevgiyi dokunuşla öğreten taraftır. Baba ise bu sevgiye yön veren pusuladır. Onun varlığı, çocuk için sadece bir güven alanı değil; aynı zamanda hayatın nasıl yaşanacağına dair bir rehberdir.
  • Müslümanı Muazzez Kılan Nedir?
    Dua, Müslüman’ın yalnızca dille yapılan bir ibadet değil, kalbin derinliklerinden yükselen bir teslimiyet ilanıdır. Kulun, “Ben hiçbir şeye gerçekten malik değilim, sahip olduğum her şey bir emanet” diyebilmesidir. İnsan, ne kadar bilgiye, teknolojiye, servete ulaşırsa ulaşsın; bir yaprağın düşüşünü dahi kontrol edemediğini fark ettiğinde, hakiki kudretin kimde olduğunu anlar. Dua; insanın, kendi acizliğini fark edip, Allah’ın mutlak kudreti karşısında eğilmesidir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın İlginç Özellikleri
    Kanuni Sultan Süleyman, 1494 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Osmanlı tahtının kudretli hükümdarı Yavuz Sultan Selim’in oğlu, Hafsa Sultan’ın ise kıymetli evladıydı. Genç yaşta Saruhan Sancağı’nda yöneticilik yaparak devlet idaresinde tecrübe kazandı. 1520’de babasının vefatı üzerine Osmanlı tahtına geçti ve 46 yıl süren hükümranlığıyla imparatorluğun en uzun süre tahtta kalan padişahı oldu. Bu dönemde 13 büyük sefere çıkarak hem doğuda hem batıda Osmanlı topraklarını genişletti. Adaletli yönetimiyle halk arasında “Kanuni” unvanıyla anıldı.
  • Bir İnsanı Neden Seversiniz?
    Müslümanın hayatındaki her eylemde olduğu gibi, sevgi ve nefret duygularının da merkezinde Allah rızası yer almalıdır. İslam inancına göre, bir Müslüman sadece ibadetlerinde değil; dostluklarında, muhabbetlerinde ve hatta nefretinde dahi ilahî bir niyet taşımalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), hadislerinde “Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek” kavramına sıkça vurgu yaparak, bu duyguların imanla yakından ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Kanuni Sultan Süleyman’ın Sandık Vasiyeti
    Osmanlı’nın kudretli hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Han, hayatının son anlarına kadar hem devletine hem de inancına bağlı bir padişahtı. Onun vefatından sonra ortaya çıkan gizemli bir vasiyet, asırlar boyunca tarihçilerin ve halkın merakını cezbetmiştir. Sultan Süleyman, ölümünden sonra mezarına kendisine ait küçük bir sandığın konulmasını istemişti. Bu, sıradan bir isteğin ötesindeydi — çünkü bu sandığın içinde ne olduğu kimse tarafından bilinmiyordu.